Ayı Avı

Bir gün avcılardan birisi kahvede ayı avı anılarını anlatıyormuş. Sohbetın kızgın bir yerinde avcı ayıdan nasıl kaçtığını anlatmaya başlamış.
– Ormanda ilerliorum, bir baktım önümde kocaman bir ayı. Silahı doğrultacak vaktim yok!.. Silahı bir kenara attım ve kaçmaya baladım. Ancak ayı peşimi bırakmadı! Benden hızlı koşuyor. Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim. O kadar yaklaşmıştı. Derken Ayının ayağı kaydı, yere düştü… Fırsat bu fırsat, tabana kuvvet arayı açtım. Ama Ayı toparlandı, kalktı, bana yetişti. Yine nefesi ensemde… Pençesini uzatsa omuzumdan yakalayacak. Allahtan tam o sırada yine Ayının ayağı kaydı, yere düştü. Talih bana gülüyor! Hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım, yeniden arayı beşyüz metre kadar açtım. Allah sizi inandırsın arkadaşlar, ayı yine bana yetişti. Yine nefesi ensemde… şansa bakın… Ayının tekrar ayağı kayıp yere düşmez mi?
Serüveni dinleyenlerden biri dayanamamış :
– Sen de çok yürekliymişsin kardeşim!… Hayvan bana üç defa nefesi enseme gelecek kadar sokulsa, çok ayıptır söylemesi, ben korkumdan altıma ederim.
Avcı dönüp ters ters sözünü kesene bakmış :
– Lafı karıştırma yahu! Ayı üç kez neyin üstüne bastı da ayağı kayıp yere düştü sanıyorsun? 🙂

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir